Allah Senden Razı Olsun Bay Rosewater ve Mavi Sakal isimli kitaplarına yer vermiştik. Kara mizahın dibine vuran ve yıllar önce yazılmasına rağmen eleştirileri bu halen ne yazık ki geçerli olan bu kitaplardan aşağı kalır yanı yoktu Kör Nişancı’nın da. Ama bu hikâye konusu itibariyle diğerlerinden daha trajik bir hikâye…
Anlatıcımız olan Rudy Waltz, babasının üst kattaki, silahlarının bulunduğu odada takılarak büyüyor. Bir gün orada silahlardan birini kurcalarken yanlışlıkla ateş ediyor ve bir kaç apartman ötede evini süpüren, hamile bir kadını vuruyor. Kara mizah ustası Vonnegut, tabii ki bunu tam Anneler Günü’ne denk getiriyor…
Vonnegut, Kör Nişancı’ya diğer kitaplarında olduğundan daha fazla kişisel bir şeyler katmış diye hissettim. Kendisi birini vurmamış tabii ki ancak silahların etrafında büyümüş o zaman çocuk olan pek çok Amerikalı gibi. ABD’deki Büyük Bunalım döneminde Vonnegut’un babasının geçirdiği ruhsal çöküş, Rudy’nin babasına birebir yansımış.
Kör Nişancı: Batsın bu dünya!
Kör Nişancı, bugün daha fazla şey bilmelerine, daha fazla deneyim ve teknolojiye sahip olmalarına rağmen insanoğlunun zerre kadar değişmediğini ortaya koyan bir kitap. İki dünya savaşını ve daha fazlasını atlatmış, tarih derslerinde neler olduğunu zorla öğrenen bir canlı türüyüz ama hala hırsımızdan, güç için (ki Kör Nişancı söz konusu olduğunda silah = güç) ruhumuzu satmaktan vazgeçmiyoruz. Yoga da meditasyon da yapsak, sürekli böyle insanlarla burun buruna gelmek durumunda kaldığımız için biz de kirleniyoruz. Bazen cidden “batsın bu dünya” hissi kaçınılmaz oluyor…
No Comments