Lady Gaga belgeseli: “Unplugged” dedikleri…
Lady Gaga belgeseli, Joanne isimli son albümünün yapım aşamaları sırasında başlayarak, Super Bowl Half Time Show hazırlık süreciyle devam ediyor. Şimdiye kadar kendisini hep kendinin istediği gibi gördüğümüz bir sanatçı Lady Gaga: gerçek adını kullananlara sinirlendiğine dair dedikodular duyduk hepimiz mesela; Lady Gaga rolünü yaratmış ve oynuyormuş gibi görünüyordu. Ergenlik döneminde kendisiyle alay edilen çocuklardan olduğu için makyaja ve kostümlere sığındığını söylüyordu. “Born This Way” gibi bir şarkıyı yazabilen bir insanın kendi gibi görünmemek için bu kadar çaba harcaması kafamı kurcalasa da, diğer yandan da “o da böyle işte” diyordum; “benim kitaplara sığındığım gibi o da makyaja, kostümlere, müziğe sığınmış…
İşte, az da olsa tüm bunların arka planına değiniyor bu Lady Gaga belgeseli. Lady Gaga, yeni albümü Joanne’i maskesini çıkarıp, kendi olduğu albüm olarak görüyor. Çok sevdiği markaları, çılgın kıyafetleri, abartı tarzları bir kenara bırakara, siyah-beyaz, sade görünmeye karar veriyor. Tüm bunları artık büyüdüğünün bir işareti olarak görse de yine kafasını kurcalayan bir soru var: “ya benden başka kimse hazır değilse gerçek beni görmeye?”
Olmak istediğiniz gibi görünmek yalancılık mı?
Dediğim gibi, söz konusu Lady Gaga olunca neyin gerçek, neyin kurgu olduğunu çözmek zor geliyordu hep. İşte bu yüzden belli bir noktadan sonra “koyver gitsin” demiştim çünkü inançlarımız paraleldi, savunduğumuz görüşler paraleldi; o bunu etten bir elbise içinde yapmak istiyorsa kime ne, değil mi? Sonra sonra, Marry the Night isimli şarkısının klibi çıktığında daha da iyi anladım Lady Gaga’nın olayını… Klip, Lady Gaga’nın sedyede yatarkenki monologuyla başlıyor. “Olayını daha iyi anladım” dedirten kısımları şöyle:Geri dönüp, hayatıma baktığımda, olayları aynen oldukları gibi görmeyi istemiyor değilim. Yalnızca onları daha sanatsal bir şekilde hatırlamayı tercih ediyorum. Dürüst olmam gerekirse, bu durumda yalan daha gerçek kılınıyor çünkü onu ben uydurdum. […] Asıl durum, dürüst olmamam değil; asıl durum şu ki, gerçeklikten nefret ediyorum.Kalp ve beyin fetheden bütün yazarların, müzisyenlerin, sanatçıların olayı da bu değil mi zaten?
