Voyeur (röntgenci) isimli Netflix belgeselini görünce ‘oynat’a tıklamamın asıl nedeni de Talese’nin ismini görmek oldu. Daha isminden ve kısa tanıtım yazısından rahatsız edici bir hikâye olacağı belliydi ama tüm iyi hikâyeler insanı az da olsa rahatsız edenler değil mi zaten? Kendini “sapık” olarak değil de, Voyeur olarak tanımlamayı tercih eden Gerald Foos, 1966-1990 yılları arasında bir yerlerde, Colorado’da işlettiği otele çok fazla zaman ve emek harcamış. Her odanın tavanına aşağıdan havalandırma gibi görünen bölmeler yerleştirmiş ve her gece, odaları geze geze içindekileri izlemiş. İzlerken de oldukça ayrıntılı notlar almış. Her nedense birilerinin bu yaptıklarını bilmesini isteyen Voyeur, böyle bir şeyi en iyi şekilde araştıracak, araştırdıklarını da The New Yorker dergisine yazacak Gay Talese’yi buluyor. Talese’nin Voyeur araştırmalarını yazdığı kitap iyi yorumlar almadığı gibi bir de The Washington Post, Foos’un hikâyesinde bazı yerlerin kurmaca olabileceğini ortaya atıyor; mesela, adamın otelin sahibi olduğunu söylediği tarihler, daha sonra bulunan resmi dokümanlardakileri tutmuyor.
Voyeur: sapık mı, değil mi?
Voyeur Gerald Foos ve Gay Talese bu konuyla ilgili olarak yirmi küsür yıl iletişimde kalmışlar. Talese, olaya kurgu değil, gazeteci gözüyle haber olarak baktığından bir şekilde Foos’u ismini açıklamaya ikna etmiş ve hikâyesini yazmayı da bu şekilde kabul etmiş. Uzun yıllar süren görüşmeleri sadece mektuplarla, Skype’la da sınırlı kalmıyor; Voyeur, Talese’yi otele davet etmiş ve ona nasıl röntgencilik yaptığını birebir göstermiş… Adamda bir tuhaflık olduğunu bile bile Talese’nin neden bu hikâyenin peşinden gittiğini anlayabiliyorum. Düşünsenize, karşınızda böyle sapkın hareketler yapan bir insan var ve bunu hayatının en büyük başarısıymış gibi anlatıyor! Onun beynine girmek, neyi, neden ve nasıl yaptığını bilmek herkese çekici gelmez miydi? “Canlı porno filmi bulmuş adam işte kendine” demiştim ilk başta ancak Voyeur’un gözlemleri sadece onlarla da sınırlı kalmıyor. Hatta bazen canı sıkılmasın diye ziyaretçileri kışkırttığı bile oluyor. Bir seferinde de kendinin neden olduğu bir cinayete tanık oluyor mesela ancak sırrı ortaya çıkmasın diye Gay Talese’ye açılana kadar polis de dâhil olmak üzere kimseye bir şey söyleyemiyor.